Enes (r.a) Hz. Âişe ile ilgili çok hoş bir hâtırayı şöyle anlatır:
Peygamber Efendimiz’in çok güzel çorba yapan fârisî bir komşusu vardı. Bir gün Rasûlullah (s.a.v) için çorba yaptı ve onu davet etmeye geldi. Allah Rasûlü (s.a.v) Hz. Âişe’yi kastederek:
“–Bunu da davet ediyor musun?” diye sordu. Komşu “Hayır” dedi. Rasûlullah (s.a.v):
“–O zaman ben de gelmiyorum” buyurdu.
Komşu döndü tekrar davet etti. Rasûlullah (s.a.v) yine:
“–Bunu da davet ediyor musun?” diye sordu. Komşu yine “Hayır” dedi. Peygamberimiz de:
“–O zaman ben de gelmiyorum” buyurdu.
Komşu döndü tekrar davet etti. Allah Rasûlü (s.a.v) aynı şekilde:
“–Bunu da davet ediyor musun?” diye sordu. Bu sefer komşu “Evet” deyince kalktılar peşpeşe yürüyerek komşunun evine vardılar.[1]
Komşu, belki yemeği az olduğu için Efendimiz’e yetmez korkusuyla başkasını davet etmek istemiyordu ama Rasûlullah (s.a.v) de kendi doyup muhtereme vâlidemizin aç kalmasına gönlü râzı olmuyordu.
[1] Müslim, Eşribe, 139. Krş. Ebû Yaʻlâ, Müsnedü Ebî Yaʿlâ, thk. Ḥüseyin Selim Esed (Dımaşk: Dâru’l-Me’mûn li’t-Türâs̱, 1404), VI, 95.