Câbir (r.a) şöyle anlatır:
Rasûlullah (s.a.v) kolay bir insandı (رَجُلًا سَهْلًا: uyumlu, kendisiyle kolay geçinilen hoş bir şahsiyete sahipti). Hanımı meşrûʻ bir şey istediğinde hemen onu yerine getirirdi.[1]
Hz. Âişe(r.a) hac dönüşü:
“–Yâ Rasûlallâh! İnsanlar hac ve umrenin ikisini de yapmış olarak dönüyorlar, ben ise sadece hac ile dönüyorum” dedi.
Rasûlullah (s.a.v) ona:
“–Bekle, temizlendiğin zaman (kardeşin Abdurrahman ile birlikte) Tenʻim’e kadar çıkın, oradan umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirin. (Umrenizi tamamladıktan sonra) filan yere bizim yanımıza gelin. Şunu bil ki yapacağın umrenin sevâbı, senin bu uğurda yapacağın harcamalar veya katlanacağın zorluk ve meşakkatler nisbetindedir” buyurdu.[2]
Tenʻim Mekke’ye en yakın mîkāt yeridir, yaklaşık 10 km. kadardır. Hz. Âişe vâlidemizin bu ümmete olan bereketlerinden biri de bu kolaylık olmuştur. İnsanlar bugün orada yapılan Hz. Âişe Mescidi’nde ihrama girerek kolayca umre yapabilmektedirler.
[1] Müslim, Hac, 137.
[2] Buhârî, “Umre”, 8.