Ebû Hüreyre (r.a)’den rivâyet edildiğine göre o cünüp iken Medîne sokaklarından birinde kendisine Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) tesâdüf etmişler.
Ebû Hüreyre (r.a) hâdisenin devamını şöyle anlatır:
“Yanlarından savuşup gittim ve gusledip geldim. Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v):
«‒Ey Ebû Hüreyre, nerede idin?» diye sordular.
«‒Cünüp idim. Tahâretsiz olarak sizinle birlikte oturmak istemedim.» dedim. Bunun üzerine:
«‒Sübhânallâh, mü’min (hiç) necis olmaz!» buyurdular.”(Buhârî, Gusül, 23)
Şerh:
Huzeyfe (r.a) şöyle anlatır:
“Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) ashâbından bir kişiyle karşılaştıklarında ona eliyle dokunur (berekete nâil olması için mesheder, musâfaha yapar) ve kendisi için duâ ederlerdi. Bir gün sabah erkenden Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i gördüm. Hemen yolumu değiştirip oradan ayrıldım ve gün yükselince huzurlarına vardım. Bana:
«‒Seni sabahleyin gördüm ama sen benden uzaklaşarak başka tarafa gittin?» buyurarak bunun sebebini sordular. Ben de:
«‒O vakit cünüp idim ve sizin bana (bu kirli hâlimde) dokunmanızdan korktum!” dedim.
Bunun üzerine Rasûlullah Efendimiz (s.a.v):
«‒Müslüman necis olmaz!» buyurdular.” (Nesâî, Tahâret, 172/267. Krş. Buhârî, Gusül, 23; Tirmizî, Taharet, 89/121)
Mü’min; birbiriyle arkadaşlık yapmayı, birbiriyle temas etmeyi ve bedeninde hakîkî pislik olmadığı müddetçe sırf cünüplükten dolayı terinin dokunmasını men edecek şekilde necis, murdar olmaz. Bu hadîsten cünübün terinin temiz olduğu da anlaşılır. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v); “Mü’min necis olmaz!”buyurdukları zaman onunla mülâkattan ve musâfahadan çekinmemişlerdir. Hâlbuki ekseriya insanın vücudunda ter bulunur. Bilhassa da sıcak memleketlerde… İşte bundan Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in, insan terinin temiz olduğuna hükmettiği anlaşılmıştır. (Şâh Veliyyullâh)
Fazîlet sâhibi kişilere ihtiramda bulunmak müstehaptır. Talebe hocasının yanına temiz, tertipli ve traşlı bir şekilde güzel kokular sürerek gitmelidir.