Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in zevce-i tâhiresi Hz. Âişe (r.a)’dan şöyle rivâyet edilmiştir:
“Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) cünüplükten kurtulmak için yıkandıkları zaman önce ellerini yıkamakla başlarlardı. Sonra namaz için abdest alır gibi abdest alırlardı. Sonra parmaklarını saçlarının arasına sokup diplerini hilallardı. Sonra başlarının üzerine elleriyle üç avuç su dökerler, ondan sonra da bedenlerine su dökerek suyu vücutlarının her tarafına ulaştırırlardı.” (Buhârî, Gusül, 1)
***
Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in zevce-i tâhiresi Hz. Meymûne (r.a)’dan şöyle rivâyet edilmiştir:
“Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v) namaza abdest alır gibi abdestlerini aldılar, yalnız ayaklarını yıkamadılar. Bacak aralarını ve oralara isâbet eden yıkanacak şeyleri de yıkadılar. Sonra kendi üzerlerine su döktüler. Sonra durdukları yerden biraz geri çekildiler ve ayaklarını yıkadılar. İşte Efendimiz (s.a.v)’in cünüplükten gusletmeleri bu şekilde idi.”(Buhârî, Gusül, 1)
Şerh:
Abdest ve gusülden önce elleri yıkamak müstehaptır, eller kirli ise yıkamak vaciptir.
Daha sonra avret yerlerini yıkayıp necâseti gidermek gerekir. Rivâyette bunun abdestten sonra zikredilmesi sıralamayı göstermek için değildir.
Avret yerlerini temizledikten sonra da elleri sabunlamak, buna imkân yoksa toprakla ovalamak gerekir.
Gusülden evvel alınan abdest, Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in fiiliyle sâbit olmuş bir sünnettir, farz değildir. Gusül abdesti aynı zamanda namaz abdesti yerine de geçer. Sadece gusül abdesti alan kişi ayrıca abdest almasına gerek kalmadan namaz kılabilir.
Birinci rivâyette Efendimiz (s.a.v) abdestlerini tam almışlar, ayaklarını da yıkamışlar, ondan sonra bütün vücudlarınıyıkamışlardır. Bu, suyun birikmediği, akıp gittiği yerde aldıkları gusüldür.
İkinci rivâyette ise abdest alırken ayaklarını yıkamadıkları, en sonunda gusül bittikten sonra yıkadıkları naklediliyor. Bu da su biriken bir yerde guslettikleri zamandır. Böyle bir durumda ayaklar en sona bırakılır, hafifçe yer değiştirilerek su birikintisinin olmadığı bir yerde ayaklar yıkanıp banyodan çıkılır.
Saç ve sakalın diplerini hilallamak, yani parmakları aralarına sokup suyu diplerine ulaştırmak îcâb eder. Bu, gusülde vâcib, abdestte sünnettir.