Bir Kusuru Var

Kûfe’de bir adam, Osman ibn-i Affân (r.a) hakkında “Yahûdi idi” dermiş. Ulemâ onu bir türlü ikna edip bu bâtıl sözünden vaz geçirememişler.

Ebû Hanîfe (r.a) o inatçı adamın yanına varmış ve:

“–Sana dünürlüğe geldim, kızını istiyorum” demiş.

“–Kime?”

“–Asîl ve şerefli bir kişi. Gayet zengin, Kur’ân-ı Kerîm hâ­fızı ve son derece cömert. Gecelerini ibadetle geçirip Allah korkusun­dan gözyaşı döküyor.”

“–Yeter, aranan meziyetler için bunların bir kısmı bile kâfi.”

“–Yalnız bir kusuru var.”

“–Neymiş o?”

“–Adam yahûdi!”

“–Fe-sübhânallah, buldun buldun da benim kızımı bir yahû­diye vermemi mi istiyorsun?”

“–Vermez misin?”

“–Hayır!”

“–Sen bir kızını bile yahûdiye vermezsin de, Allah Rasûlü (s.a.v) iki tâne kızını yahûdiye nasıl olur da verir?”

Gerçeği anlayan adam, Hz. Osman (r.a) hakkındaki sözlerine pişman ol­arak derhâl tevbe ve istiğfar etti. (Ebû Zehrâ, Ebû Hanîfe, s. 75)

%d bloggers like this: