Af

Bir gün Osman (r.a) evinden çıkmış sabah namazına gidiyordu. Kapıdan girince kendisine saldırmak üzere olan bir adamla karşılaştı. Osman (r.a):

“–Şuna bakın!” dedi.

Cemaat baktıklarında hançerli bir adam gördüler. Osman (r.a):

“–Bu ne?” diye sordu.

Adam:

“–Seni öldürmeyi kastetmiştim.” dedi.

“–Sübhânallah, yazıklar olsun sana, beni niçin öldürecektin ki?”

“–Yemen’deki vâlin bana zulmetti.”

“–Şikâyetini bana ilettin de vâlime karşı gerekeni yapmadım mı ki beni öldürmeyi istiyorsun?”

Sonra Osman (r.a) çevresine toplanan insanlara:

“–Ne diyorsunuz?” diye sordu:

“–Ey Mü’minlerin Emîri, bu bir düşmandır ve Allah da sana onu yakalama imkânı vermiştir.” dediler.

Osman (r.a):

“–Hayır, bu, günah işlemeye yeltenen bir kuldur ve Allah onun bana zarar vermesine mâni olmuştur.” dedi.

Sonra da adamı affetti ve kendisi müslümanların emîri olduğu müddetçe Medîne-i Münevvere’ye girmemesini şart koştu. (Bkz. İbn-i Şebbe, Târîhu’l-Medîne, Cidde, 1399, s. 1027; Minşâvî, s. 47)

%d bloggers like this: