Camilerin Fazileti (283. Hadis-i Şerif Dersi)

Ebû Hüreyre (r.a)’den rivayet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:

“Yedi kimseyi Allâh Teâlâ kendi (Arş’ının) gölgesinden başka gölge olmayan (Kıyâmet) gününde kendi gölgesinde barındıracaktır:

– Âdil idareci,

– Rabbine (tâat ve) ibâdet içinde yetişen genç,

– Gönlü mescidlere bağlı olan kimse,

– Birbirini Allah yolunda seven, buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan, (bu muhabbeti devam ettiren) kişiler,

– Mansıp ve cemâl sâhibi bir kadın kendisini istediği halde «Ben Allah’tan korkarım» diyerek haramı irtikâp etmeyen erkek,

– Sağ elinin infâk ettiğinden sol eli haberdâr olmayacak kadar gizli olarak sadaka veren adam,

– Tenhâda (lisânen veya kalben) Allâh Teâlâ’yı zikredip de gözü dolup taşan kişi.” (Buhârî, Ezân, 36, Zekât 16, Rikâk 24, Hudûd 19; Müslim, Zekât 91)

Şerh:

Mahşer yerinde, Güneş iyice yaklaştırılıp çok uzun zamandır büyük sıkıntılar içinde bekleyen insanların döktüğü terler boylarını aşarken, burada zikredilen yedi sınıf insan Arş’ın gölgesinde nimet ve ikramlar içinde olacaklardır.

Hadîs-i şerîfin baş tarafında gölgenin Allah’a izafeti, mülk izafetidir. Bu itibârla her gölge Allah’ın gölgesi olmuş olur. Burada kastedilenin “Arş’ın gölgesi” olduğunu kabul ettiğimizde ise bu gölgenin Allah Teâlâ’ya izâfeti “teşrif izâfeti”dir. Nitekim bütün camiler Allah Teâlâ’nın mülkü iken hassaten Kâbe-i Muazzama’ya “Beytullah: Allah’ın evi” deniyor.

Hadîsin bâb başlığına uygunluk ciheti “gönlü mescide bağlı olan kimse” kelâmıdır. Eğer mescidlerde bu fazîlet olmasaydı, kalbi oralara bağlı kimsede bu büyük fazîlet bulunmazdı.

Camide oturup namazı bekleyen kişi namazdaymış gibi sevap kazanır.

Diğer rivâyetlerde bu yedi sınıftan başka insanların da aynı ikrâm-ı ilâhîye mazhar olacağı haber verilmiştir:

8. Zor durumda olan borçluya mühlet tanıyan veya borcun bir kısmını ya da tamamını bağışlayan,[1]

9. Gâzî,

10. Gâzîye yardım eden,

11. Borçlunun, mükâteb (anlaşmalı) kölenin borçtan kurtulmasına yardım eden,

12. Sadâkatle ticâret yapan,

13. Güzel ahlâk sâhibi kişi.

Bu hadîs-i şerîfte sadece yedi tanesinin zikredilmesi, diğerlerinin olmadığı mânâsına gelmez.[2]


[1] Müslim, Zühd, 74; Tirmizî, Büyû‘ 67/1306; İbn-i Mâce, Sadakât 14.

[2] Ahmed Naîm Efendi, Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, II, 623.

%d bloggers like this: